|
| Dede, ben de gelmek istiyorum, beni de götür | |
|
| Ama oğlum, görüyorsun ki benim kucağımda odun var, Seydahmet de o güğümü taşıyor. Seni yanımıza alamayız. Hem ne işin var orada? Karda yürüyemezsin, çok yorulursun. | |
|
|
|
|
|
| Hadi gel bakalım, dedi, dönüşte dedenin atına binersin. | |
|
| Bin bakalım sırtıma, | |
|
|
|
|
|
| Yahu Kulubeg, sen bu işi çok iyi yapıyorsun, | |
|
| Ee, hayatım boyunca kız ve erkek kardeşlerimi taşıdım ben sırtımda. Altı kardeştik ve en büyükleri bendim. Annem ve babam tarlada çalışıyorlardı. Şimdi kız kardeşlerim evli, çocukları da var. Askerden döndüm, bekârdım, henüz iş de bulamamıştım. O zaman kız kardeşlerimden biri -büyüğübana: “Ağabey, gel bizde kal, sen çok iyi çocuk bakıyorsun.” dedi. “Olmaz” , dedim, “artık kendi çocuklarımı taşıyacağım sırtımda...” | |
|
|
|
|